Meme Büyültme (Augmentation Mammoplasty)
Meme dokusunda yapısal olarak gelişme geriliği, doğum sonrası veya ciddi kilo verme sonrasında gelişebilir. Estetik meme büyütme ankara yağ dokusu enjeksiyonu, hyoluronik asit enjeksiyonu ( Macrolane ) ve silikon protez yerleştirme ile yapılabilmektedir
Yağ enjeksiyonu: Genel anestezi veya derin sedasyon + lokal anestezi altında vücudun yağ alınabilecek bir bölgesinden daha çok karın bölgesinden alınan yağ dokuları hazırlandıktan sonra meme bölgesine enjekte edilir. Operasyon 1-1.5 saat civarında sürebilir. İlk günlerde şişlik ve hafif morluk görülebilir. Yağ enjeksiyonu ile memede kısmi bir büyüme elde edilebilir. Meme deformitesi olmayan ve hafif büyümenin yeterli olabileceği kişilerde kullanılabilecek bir tekniktir. Gerekirse 2. veya 3. seans uygulanabilir.
Hyoluronik asit: Meme büyütmede kullanılan hyoluronik asit yüz estetiğinde kullanılandan daha uzun süreli ( 2 yıla kadar ) etkiye sahiptir. Genel anestezi altında meme bölgesine enjekte edilir. Meme deformitesi olmayan ve fazla büyütme gereksinimi olmayan hastalarda tercih edilir.
Silikon Protez: Meme protezi kullanılarak yapılan meme büyütme tekniği tüm Dünya’da ve ülkemizde en çok tercih edilen yöntemdir. Protezlerin hepsi silikondan elde edilir. Dış koruması silikon olmakla birlikte içerik serum fizyolojik ( izotonik ), sıvı silikon ve akışkan olmayan silikon olabilir.
İlk olarak silikon protez ile meme büyütme operasyonu 1962 yılında yapılmıştır. Sonraki yıllarda silikon protezler geliştirilmiştir. 1991 yılında bazı hastalarda görülen adele ve eklem ağrıları, romatizmal hastalıklar ve hatta meme kanseri gelişiminden protezler sorumlu tutulmuş ve U.S. FDA ( Food and Drug Administration ) tarafından Amerika’da kullanımı durdurulmuştur. FDA meme protezi üreticilerine silikon protezlerin zararlı olmadığını kanıtlayın demiştir. Ancak bir olayın olmadığının kanıtlanması yapılamamıştır. 2006 yılında FDA tekrar değerlendirme yapmış ve estetik meme operasyonlarında da silikon protez kullanımını serbest bırakmıştır. 2001-2006 yılları arasında dışı silikon ancak içeriği serum fizyolojik olan protezler kullanılmıştır. Günümüze kadar silikon protez teknolojisi çok gelişim göstermiştir.
Silikon protezin yapısı: Günümüzde içeriği sıvı serum fizyolojik, sıvı silikon protezler kullanılmakla birlikte daha çok koyu kıvamlı, akışkan olmayan, damla şekilli protezler tercih edilmektedir. Ptotezin silikon yapısı ve şekli üretici firmaya göre değişiklik göstemektedir. Cerrahın tercihi ön planda olmak üzere varsa hastanın tercihi de göz önüne alınarak kullanılacak protez markası belirlenir.
Silikon protezin büyüklüğü, şekli ve yapısı memenin ihtiyacına göre belirlenir. Meme dokusu az ise büyük, çok ise küçük boyutlu protez tercih edilir. Kullanılacak protezin damla veya yuvarlak olmasında memenin doğal yapısına göre değişir. Memede sarkma veya tubuler yapı ( memenin dar tabanlı büyümesi ) gibi şekil değişikliklerinin düzeltilmesi öncelikli olarak değerlendirilir ve protez şeklinin belirlenmesinde bu faktörler de önemli yer tutar. Kişinin operasyon sonrasında beklediği büyük şekil beklentisinin iyi bir şekilde anlaşılması gereklidir.
Protezin yerleştirleceği bölge : Protezin yerleştirliceği planlar; göğüs adelesinin altı ( subpektoral ), yarı adele altı (dual plan ), adele zarı altı ( subfascial ) ve meme dukusu altı ( subglandular ) olabilir. Protezin yerleştirileceği plan hastanın meme dokusu ve deri kalınlığına göre planlanmalıdır. Operasyon meme altından, koltuk altından, memenin renkli bölümünün alt kenarından ve göbekten girilerek yapılabilir.
Her bir yolun kendine göre avantajları ve sakıncaları mevcuttur. Koltuk altından yapılan operasyonda operasyon bölgesine uzak olmasından dolayı hakimiyet ve kontrol yeterince olmayabilir ve operasyon güvenliği azalabilir. Bayanlarda omuz bölgesini açıkta bırakan elbiseleri sık olarak kullandığından koltuk altındaki iz belirli olabilir. Meme alt bölgesinden yapılan iz bazen çok rahatsız edici olabilmektedir. Göbekten yapılan operasyonda ise genel olarak iztonik solüsyon içeren protezler yerleştirilebilmektedir ve giriş yerinin operasyon bölgesine uzak olmasından dolayı hakimiyet yeteli olmayabilir. Memenin renkli bölgesinin deri le birleşim sonırının alt kenarından yapılan kesi yerinden yapılan operasyonda memenin orta bölgesinde olamsından dolayı tüm alana hakimiyet en üst düzeydedir. Meme başı kapalı tutulmasından dolayı görünür iz oluşmamaktadır. Renkli biölge sınırında olmasından dolayı da iz belirbin olamamaktadır. Operasyon sonrası 3-4 hafta ekartasyon nedeniyle his değişiklikleri görülebilmektedir ancak kalıcı his bozukluğu kontrollü yapılan operasyonda kesinlikle oluşmamaktadır. Memenin bez yapısına ve kanallaraparelel girilmesinden dolayı süt vermeyi etkilememektedir.
Operasyon: genel anestezi altında yapılmaktadır ve yaklaşık olarak 2 saat civarında sürmektedir. Operasyon bölgesine konulacak drenler içeride birkecek sıvıları dışerı almayı sağlar. İçeride biriken sıvılar daha sonra kapsül gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Emniyetli operasyon için dren kullanılması faydalıdır. Genel olarak eriyen dikişler kullanılmasından dolayı dikiş alma gereksinimi olmaz. Operasyon bölgesine memeyi destekleyen kalın bantlar yerleştirilir. Hastande kalış süresi 1 gündür. Dren içeriden gelen sıvının rengi ve miktarına göre 1-2 gün içinde çıkarılır. 1 hafta sonra yapışkan bantlar açılır ve sporcu sütyeni giydirilir. Hastanın 1-2 hafta araç kullanılması skıncalıdır. 1. Ayda şişliklerin büyük bölümü iyileşir ancak memenin son şeklini alması 1. Yıldan sonra gerçekleşir.